Dijital
Evrim, adeta uçsuz bucaksız bir okyanus. Sınırlarının nerede başlayıp; nerede
son bulduğunu şuan için kestirilemiyoruz. Gelin bu okyanusa günümüz ihtiyaçları
doğrultusunda biraz dalalım..
Öncelikle
büyük veri ve bulut çözümlerinden başlayalım. Saklanması ve yönetilmesi gereken
veri miktarı an be an artmakta. Tabi buluta olan ihtiyaçta. Yapılan
araştırmalara göre 2020 yılına kadar dijital içeriği 4.4 trilyon gigabaytta
çıkarak 10 kat büyümesi bekleniyor. Her geçen gün büyüyen ve göz ardı
edemeyeceğimiz verileri saklamak ve yönetmek için ölçeklenebilir,birbirine
kolay bağlanabilen, uygun maliyetli bir alt yapıya ihtiyaç var. Şirketlerin dijitalleşme
sürecinde kesintisiz, güvenilir, uygun maliyetli bilişim altyapısı sunan bulut
bilişim, bu dönemde hizmet kiralama modeliyle öne çıkıyor.
Dijitalleşmenin en önemli sonucu hareketlilik,
her an online ve takipte olmak. Hayatımızın vazgeçilmez ve en önemli parçası
olan mobilite dijital iş yaşamlarımıza yeni modeller kazandırmaya devam ediyor.
Mobil tabanlı uygulamaların iş dünyasına ve süreçlerine getirdiği yenilikler
inovasyonun sınırlarını zorluyor. Mobil platformlar dijital çözüm süreçlerine
yeni platformlarda iş yapma potansiyelleri, yeni iş gurupları, meslekler, iş
kolları ve ticarette oluşumlarını beraberinde getirdi. Bu getirilerin yanı sıra
nesnelerin interneti (IoT) teknoloji ve uygulamalarının yaygınlaşmasıyla
birlikte tamamen mobil bir iş ve yaşam ile karşı karşıyayız.
Kurumsal kaynak planlama olarak
adlandırdığımız kurumsal iç çözümleri bütünün çıkış noktası, başlangıçta mali ve
finansal yönetim, şirket kaynaklarının planlanması ve üretim otomasyonu idi.
Ancak dijital evrim ile birlikte ERP
sistemleri de ciddi bir kimlik değişimine uğrayarak şirketlerin stratejik
yönetimi, gelecek vizyonunu belirleme, rekabet güçlerini ve karlılıklarını
arttırmada vazgeçilmez bir iş ortağımız oldu. Internet ile birlikte gelişen dijital
iş dünyasında müşteri merkeziyetçi oldu. Dolayısıyla ERP sistemleri de şirketin içindeki sistemden
çıkıp mağazalarda, sokakta, üretim sahalarında kısacası her yerde müşteri
isteklerine göre analiz eden, raporlayan ve geleceği planlayan bir yapıya
dönüştü.
Dijital teknolojiler yaşamımızı
dönüştürme noktasında kendi dijital uygulamalarını doğurmak durumunda. Nitekim
yaşadığımız her mekan, dokunduğumuz, gördüğümüz kullandığımız her şeyde dijital
kültürü oluşturma ve yerleştirme adına her alanda sayısız uygulamalar
geliştiriyor. Artık tüm şirketlerin hatta devletlerin en büyük görevi, müşteriye
daha yakın dijital bir kültür oluşturmak diyebilirim. Dijital uygulamalar,
bağlantılı bir dünyada yaşamımızı kolaylaştıran uygulama çözümlerin bütünüdür.
Bu yazımızda dijital evrimin getiriler
okyanusuna yüzeysel olarak biraz daldık. Tabi ki derinler bilinmedik yenilikler
ve efsunlarla dolu. Geleceğin bize neler getireceğini, dijital evrimin ne yönde
yaşanacağını göreceğiz. Bu inovasyonlara şimdiden hazır olunmalı. Çünkü dijital
evrimden kaçış yok..!